Emlak Bilgi Sistemi (www.emlak.gen.tr) Ana Sayfası

Google

(c) Çoğaltım: Bu sayfalardaki tüm bilgiler yazarının ve Emlak Bilgi Sistemi'nin izni alınmaksızın başka yerlerde yayınlanamaz. İçeriği değiştirilmeksizin bu sayfalara link verilmesinde sakınca yoktur.

Yasal Sorumluluk Reddi: Bu sayfalarda bulunan bilgiler yalnızca bilgi vermek amaçlıdır. İçeriğinin doğruluğundan ve oluşabilecek herhangi bir hatadan dolayı karşılaşılan sorunlardan Emlak Bilgi Sistemi ve yazarı sorumlu tutulamaz.

Emlak Al Tredinde

Yazar: Nuri Özelmacıklı, Altın Emlak

Türkiye gayrimenkul sektörünün yıldızı parlamaya devam ediyor.Üstelik bunu sadece Türkiye'deki uzmanlar değil, yabancılar da söylüyor. Ağır krizlerden sonra ertelenen konut talebi,faizlerin düşmesi ve alternatif yatırım piyasalarındaki getirilerin azalmasıyla patlama noktasına geldi. Türkiye'de artık bir anlamda emlak çılgınlığı yaşanıyor. Binlerce konut yapılsa da arz yetersiz kalıyor. Öyle ki artık internet üzerinden sadece proje simülasyonuna bakıp evi görmeden daire alanlar bile var. Peki yıllardır suskun olan emlak piyasası nasıl bu duruma geldi?

TREND ARTIK YUKARI

Geçmişte tüm sektörlerde olduğu gibi gayrimenkul sektörünün de en önemli sorunlarından biri ekonomide istenilen noktaya gelinememesi oldu. 1994 yılında yaşanılan krizden başlayarak, 1997'de global kriz, 1998'de Rusya Krizi, 1999'da iki deprem, 2000 sonunda ve 2001 başındaki bankacılık krizi, gayrimenkul sektörüne iyi gün yüzü göstermedi.

Yüksek faiz nedeniyle gayrimenkul talebi durma noktasına geldi ve bu olumsuz süreçten inşaat sektörü de etkilendi. Sektör, kriz bağışıklığı kazanarak yatırımlarını yine de devam ettirdi fakat proje üretimi oldukça azaldı. Deprem korkusu ve ekonomik kriz nedeniyle iki yıl büyük bir durgunluk yaşayan gayrimenkul sektörü, ekonomideki canlanmaya paralel 2003 yılının Mart ayından itibaren toparlanmaya başladı.

Sektörde beklenen hareketliliğin gerçekleşmesi ise ancak 2004 yılında mümkün oldu. Hatta bu süre içerisinde 2002 ve 2003 yıllarında sektörde yüzde 5 ve yüzde 9 oranında küçülme görüldü. 2004 yılında ise özel sektör yatırımları 1996'dan beri ilk defa yüzde 15,3 oranında arttı ve gayrimenkul sektörü 2000 yılından beri ilk kez büyüme trendine girdi.

Politik istikrarın sağlanması ve Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusunda mesafe kaydedilmesi gibi olumlu faktörlerin etkisiyle 2004 yılında gayrimenkul sektörü yüzde 4,6 oranında büyüdü. Üstelik bu büyümenin 2005 ve sonrasında da devam edeceği, sektördeki büyük hareketlilikten ortaya çıkıyor.

Uzmanlar birkaç yıl öncesine kadar neredeyse yatırım aracı olmaktan çıkan gayrimenkulun dirilişinin bundan sonra da süreceğini belirtiyorlar. Çünkü, gayrimenkul, her türlü yatırım aracından daha fazla gelir getirmeye başladı. Deprem ve kriz nedeniyle ertelenen konut talebinin realize olmaya başlaması ve bankaların düşen bono faizlerine paralel konut kredisi faizlerini düşürmesi de konut talebini artırdı. Şu anda krediler tarafında vadeler 20 yıla kadar çıktı ve faizler de yüzde 1,35 seviyelerine kadar indi. Hızla artan talebe, arz aynı refleksle cevap veremeyince özellikle konut fiyatlarında son 6 ay içinde yaklaşık yüzde 25'lik artış yaşandı. Sektördeki mevcut konut stoğunun büyük bölümü satılarak yeni projelere başlandı.

TREND NE OLACAK?

Gayrimenkul uzmanları beş yıllık dönemde gayrimenkulde trendin yukarı olduğu görüşünde birleşiyorlar. 2003 sonuna göre fiyatların ortama yüzde 30 civarında arttığı bildiriliyor. Fiyat artışlarının bundan sonra bu denli artmasa da yukarı doğru gideceği dile getiriliyor. Orta vadede konut alımları kolaylaştıkça, hem mevcut kiralık ev stoğu rahatlamaya başlayacak hem de ikinci evlerini alan insanların konut üretimi, kiraları rahatlatmaya başlayacak. Ancak, kısa vadede kiraların düşmesi beklenmiyor, hatta kaliteli konut stoğu sınırlı olduğu için özellikle AB gelişmelerine bağlı spekülatif değer artışları da görülebileceği söyleniyor.